Plattform der Vereinigten Revolutionären Kräfte

Birlesik Devrimci Gücler Platformu
Platforma Hezen Soresgeren Yekgirti

'99 BÜYÜK DEVRIMCI HAMLELER YILI OLACAK
1998 yili boyunca, dünya proletaryasi, ezilen halklar, ezilen ve sömürge uluslara karsi, ABD'ci "Yeni Dünya Düzeni" saldirisi araliksiz sürdü. '98 yillna ABD ve AB emperyalistleri, Kafkaslar, Ortadogu, Balkanlar, Latin Amerika ve dünyanin baska bölge halklari üzerinde tepindiler, hegemonya ve etki alanlarini genisletme savasi verdiler. ABD emperyalist haydutlari YDD stratejileri disina kaçma egilimi tasiyan ülke halklarina karsi mutemadiven emperyalist saldirganliklarini sürdürdüler. Rusya'yi gerileterek Kafkas ve Hazar petrolleri üzerindeki sömürgeci yagmaci tahakkümlerini pekistirdiler. Afganistan ve Sudan'i bombaliyarak gerici yönetimleri hizaya getirmeye, bu ülke emekci halklarina da gözdagi vermeyi amaladilar. Irak, Suriye, Iran ve Libya'ya karsi ardi arkasi kesilmeyen emperyalist tehdit ve saldiralar devam etti. '98 yilinin son günlerinde de, "bölge halklarini Saddam tehditine karsi korumak" ve BM özel komisyon UNSCOM uzmanlarinin "çalismalarinin engellenmesini önlemek" bahanesiyle Irak'a saldirdi. Her biri birer tonluk patlayici tasiyan bes yüz Tomahawk füzesi Irak halkinin üzerine yagdirildi.

ABD emperyalizminin Irak'a karsi gerçeklestirdigi son saldiri plani, Temmuz-Agustos aylarina kadar uzaniyor. Kürdistan ulusal kurtulus mücadelesini YDD içine çekmek de bu planin içerisindeydi. Barzani-Talabani-Clinton'in Washington zirvesi tastamam bu plan çerevesinde yapildi. Fasist TC'nin Suriye'ye karsi baslattigi savas çigirtkanligi ile bu zirvenin zamanda olmasi bunun açik göstergesiydi. ABD emperyalizminin bölge stratejisi Türkiye'ye önemli bir aktör rolü veriyor. Onun geregi olarak "içerdeki suküneti", elde etmek için, devrimci ulusal hareketin mutlak sekilde tasfiye edilmesi gerekiyordu. Ardindan fasist diktatörlük Suriye'ye yönelik tehditleri artirdi. PKK Genel Baskani A. Öcalan Ortadogu'dan çikmak zorunda kaldi. ABD Saddam Hüseyin'i devirmek için saldiriya geçti. TC, ABD'nin emperyalist saldirisini destekleyen bir kaç devletten biri oldu. O, emperyalist efendilerinin bu barbarligina; "hareket insani amaçlidir" diyerek usakligini gösterdi.

1998 yili, isçi sinifina, emekçilere ve Kürt halkina yönelik fasist saldirilarla dolu geçti. '97 28 Subat konsepti kesintisiz uygulandi. Onun eskiyen yanlari gelistirildi ve saldiri her geçen gün büyütüldü. Geride biraktigimiz yil halklarimiz için zorlu bir yil oldu. Sert ulusal ve toplumsal çatismalara sahne oldu. 12 Kasim '98'den bugüne geçen zaman dilimi içerisinde Kürdistan ulusal kurtulus mücadelesi, uluslararasi gündemin ön siralarinda durdu. Bütün politik odaklarin her biri, kendi cephelerinde "Kürt Sorunu"yla ilgili oldular, tavir belirmeye çalistilar.

PKK Genel Baskani A. Öcalan'in Roma'ya gelmesiyle, fasist rejim Kürdistan ulusal kurtulus mücadelesi karsisinda çilgina döndü. Suursuzca dört bir yanda, Kürtlere ve Kürt kurumlarina karsi saldirilar düzenlendi. Geri bilinçli "yiginlar"i Sovenizmle bunaltarak sersemlestirmeye her cepheden hiz verdi. 1998 Yili ayni zamanda emperyalist, karsi devrimci, gerici saldirganliga karsi isçi sinifi ve ezilen halklarin, yeterli olmasada, direnis ve karsi koyus yili oldu. Basta Kürdistan olmak üzere, Filipinliler'de, Hindistan'da, Peru'da ve bir dizi baska alanda bu direnisleri ve karsi koyuslari gördük ve yasadik.

Ülkelerimiz özgülünde ise, devrimci hareket bu saldirilari püskürtecek düzeyde örgütlü degildi. Bu son süreçte parçalanmisligin agir sonuçlarini hep birlikte gördük. Roma süreci bir gerçegin daha net bir sekilde görülmesini sagladi. Avrupa'nin emeryalist devletleri, önce ABD ve Türkiye egemen siniflarinin fasist rejimine karsi "Kürt Sorununa siyasal ve barisçil çözüm" fikrini kisik sesle de olsa dile getirmeye çalistilar. Almanya ve Italya, sorunu daha agirlikli olarak AB'nin gündemi, ne getirme gösterileri yaptilar. Ama görüldü ki, söylenenlerin hepsi son günlerde unutuldu. Bunlarin hepsi ABD emperyalizminin politikalarina daha çok endekslendiler. Bununla da kalmadilar PKK'yi tasfiye etme çalismalarina hiz verdiler. PKK'yi tasfiye ederek "Ankara ile arasi iyi olan Kürtler"i hazirlamaya basladilar. BDGP, fasist diktatörlügün devrimci yurtsever hareketi, kendisi için kabul edilebilir sinirlara ekmek için saldirilarini yogunlastirdigi politik kosullar altinda olusturuldu. Bu gelisme halklarimizin birlik özleminin disavurumuydu. Birlesik Devrimci Güçler Platformu'nun yaratilmasi, bizi yok etmek isteyen fasist düsmana karsi direnmek ve devrimci kavgayi daha ileri boyutlarda sürdürme isteginin bir ifadesiydi. Bu platform, düsman saldirilarinin kapsamini düsündügümüzde ciddi yetersizlikler ve zayifliklar tasiyor. Geride biraktigimiz sürecin olgulari, eylem birligi ihtiyacini daha yakici bir biçimde gösteriyor. Diktatörlügün içinde bulundugu "iç çatisma" yasamakta oldugu çok boyutlu bunalim onu güçten düsürüyor. Bu durumda güçlü devrimci hamleler, fasist rejimi sarsacak ve yiginlara güven verecektir.

Böylelikle emeçki yiginlarin mücadele hattina girmesinin kosullari her geçen gün daha olumlu ögelerle beslenecektir. Fasist rejimin, ulusal, mezhepsel, sinifsal vb. saldirilari karsisinda bunalan bütün emekçi toplumsal tabakalar, daha kapsamli ve etkili eylem birliklerine ve eylemlere ve devrimci bir odak'a büyük özlem duymaktadirlar. Birlesik Devrimci Güçler Platformu, böyle bir devrimci odak olmayi hedefliyor. BDGP içinde yer alan örgüt ve partiler olarak biliyoruz ki, geride biraktigimiz kisa sürecin deneyimlerinden ögrenecek bu platformu, islevli ve kurulus amaçlariyla uyumlu kilinmasiyla büyük devrimci görevlerin üstesinden gelmek zor olmayacaktir.

Verili durum, '99'un daha da sert devrimci kavgalara sahne olacagini gösteriyor. Birlesik Devrimci Güçler Platformu, '99'u bu bilinç ve kararlilikla karsilaycaktir. Bütün devrimci örgüt olusumlari kapsamayi amaçlamakla kalmayarak, ardisik gelen politik süreçlerin devrimci ihtiyalarirli karsilamak için pratik taktik mücadele planlariyla fasist rejimin karsisina dikilecektir. Kürdistan ulusal kurtulus mücadelesinin, emperyalist ablukayi paralamak için devrimci eylem birliklerinin ve birlikte direnmenin bilincindeyiz. Içine ayak basacagimiz yeni mücadele yilinda, karsilikli güven iliskilerini gelistirmenin önemi büyüktür. Halklarimiz arasindaki önyargilari birlikte mücadele ederek asacagiz.

Birlesik Devrimci Güçler Platformu, 1998 yilinda kurulusunu ilan etti ve kendisini belli ölçülerde halklarimiza tanitti. 1999 yilina, devrimci hamleler yapmak bakis açisiyla giriyor. BDGP olarak bütün devrimci tabana, mazlum Kürt halkina, Türkiye ve Kürdistan proletaryasina. ve dünyanin ezilen ve sömürülen bütün halklarina devrimci kavga dolu bir yil diliyoruz.

Kahrolsun Emperyalizm ve Dünya Gericiligi! Yasasin Devrimci Birlesik Eylem!

Birlesik Devrimci Güçler Platformu
28.12.1998